Resmi verilere göre 53 bin 537 vatandaşın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin ikinci yıl dönümünde İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi bir basın toplantısı düzenleyerek 2 yılda deprem, yapı stoğu ve inşaat alanında gündemde öne çıkan konuları değerlendirdi.
“DEPREM KONUŞMALARINI TİCARETE DÖKENLERE PRİM VERMEYİ BIRAKALIM”
“Deprem orada olacak, şurada burada olacak, deprem nerede olacak” söylentilerinin yasaklanması gerektiğini savunan İMO Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan “Deprem Türkiye’nin her yerinde olabilir, bu konuyu, tartışmayı artık bir kapatalım. Bunlara prim vermeyi de bırakalım. Bu söylem ticarete dökülüyor, ücret alıp konuşma yapan arkadaşlar var. Bu arkadaşlara prim vermeyi bırakalım” diyerek, medyatik yer bilim uzmanlarını eleştirdi.
Şube Başkanı Soner Akdoğan, 2024 yılında Türkiye’de 30 bin deprem olduğunu, bunlardan hiçbirini hatırlanmadığını çünkü depremin bir doğa olayından yetersiz yapılar nedeniyle felakete dönüşmesiyle unutulmaz hale geldiğini savunarak, resmi verilere göre mevcut 42 milyon yapının yarısının 2000’den önce yapıldığı, 7 milyonunun dönüştürülmesi gerektiğini belirtti, geçen 15 yılda 700 bin yapının dönüştürülerek hedefin sadece yüzde 15’ine ulaşıldığına dikkat çekti.
“YIKIP YAPMA YERİNE GÜÇLENDİRMEYİ GÜNDEME ALINMALI”
Akdoğan deprem ve yapı denildiği zaman akıllara önce kentsel dönüşüm ve yıkıp yeniden yapmanın geldiğini belirterek “Yaşadığımız Antalya’yı örnek alalım. Yapı stokunun yarısı 2000 öncesi yani iyimserlikle yüzde 30’unun riskli olduğunu varsaysak, bu yüzde 30’u yıkıp yenilediğimizi düşünelim. Hatay’ın halini gören var mı, oradaki asbesti, çevre kirliliğini görebiliyor musunuz? Neden bu kadar yık yap arzusu içindeyiz? Güçlendirme neden gündeme gelmiyor?” diye sordu.
TÜRKİYE’DE İLK KEZ MURATPAŞA BELEDİYESİ’NİN BAŞLATTIĞI UYGULAMA
İnsanların evlerini boşaltmadan, evlerinin metrekarelerinden, binalarının bahçelerinden feragat etmeden, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden yıkıp yeniden yapmanın çok daha altında maliyetlerle binaların depreme dayanıklı hale getirilebileceğini, güçlendirmenin yerel ve merkezi yönetim tarafından gündeme alarak teşvik edecek düzenlemelere gitmesi gerektiğini söyledi.
Akdoğan bu anlamda Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin 13 Ocak’ta Türkiye’de ilk kez başlattığı planlı alanlar imar yönetmeliğinde değişiklik yaparak, taşıyıcı sistemlerin güçlendirilmesine yönelik değişik yapılacaksa güçlendirmeye esas statik projeyle ilgili ruhsat düzenlenebilmesinin güzel ve örnek bir başlangıç olduğuna işaret etti.
“BELEDİYELERİN DEPREM MASTER PLANLARINI HAZIRLAYAN PERSONEL YETERSİZ”
Deprem Master Planları konusunda da belediyelerin İnşaat Mühendisleri Odası ile işbirliğine gitmeyi neden tercih etmediklerine anlam veremediğini söyleyen Akdoğan, “Antalya’daki belediyeler dahil olmak üzere pek çok belediyede deprem master planları belediye personelleri ile hazırlanmaya çalışılıyor. Verileri kimin alıp, değerlendirip sisteme giriş yaptığını bilmiyoruz. Belediyelerde verileri işlemesi gereken teknik personel yetersiz. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 39 milyar TL bütçesi var ancak 50 milyon TL depreme harcayacak parası yok. Deprem Çalıştayı yapıyorlar, onu odanın şubesi olarak ben de yapıyorum, benim bütçem 39 milyar TL değil. Bu bakımdan Kocaeli Belediyesi’nin inşaat mühendisleri ile yaptığı iş birliği önemlidir” değerlendirmesini yaptı.
